Hangisini seçeceğine karar veremiyor musun? ,o halde Rastgele bir yazıyı okumaya ne dersin?

SOFTBOWL ETKİNLİĞİ

Pazar günü güzel bir etkinliğe davetliydim. Sevgili Sevil'in ve Softbowl'un davetlisi olarak Hayal Hanım ve annesinin birbirinden lezzetli ikramlarının sunulduğu şirin kafesi Mia Caramella'da buluştuk.
Softbowl ile hazırlanmış, herbiri birbirinden lezzetli ve harika sunumlara sahip yiyecekler ve sohbet eşliğinde güzel bir pazar kahvaltısı etme fırsatı yakalamış olduk.
%100 sıvı silikonla üretilen, kanserojen madde içermeyen Softbowl ürünleri hakkında daha detaylı bilgiye buradan sahip olabilirsiniz.
Etkinlik hakkında daha geniş bilgiye Sevil'in bloğundan ulaşabilirsiniz.
Bu güzel etkinlik ve hediyeniz için çok teşekkür ediyorum tekrar.
Benim kadrajımdan bir kaç kare ile Softbowl ile yapılan harika lezzetlere davet ediyorum sizleri..



softbowl

softbowl


softbowl

softbowl

softbowl


devamını oku>>

MUTLU OL ESENİM

Cumartesi günü canım arkadaşım Esen'in düğünü vardı. Evlendikten sonra artık başka bir ülkede yaşayacak olması bizi bu sevincin yanında hüzünlendirse de yine de bizim düğün coşkumuz görülmeye değerdi sanırım.

Bu coşkuyu unutmayalım, bir yerlerde hep saklı kalsın diye, Esen'e uzak diyarlara giderken daha çok hatıra emanet edelim diye çok özel birinden yardım da aldık. O günü Sevgili Burcu'nun kadrajına emanet ederek ölümsüzleştirmek çok iyi bir fikirdi, iyi ki yapmışız. O fotoğraflar henüz elimde yok ama benim çektiğim bir iki kareyi sizlerle paylaşmak ve Esenciğime buradan tekrar mutluluklar dilemek istiyorum.


esen düğün


esen düğün


esen düğün


esen düğün


Afiyetle & Sağlıkla


devamını oku>>

PAZILI HAVUÇLU KOLBÖREĞİ

Pazılı Havuçlu Kolböreği



Tarif vermeye bu kadar mola yeter sanırım. Bu ara yine biraz uzaklaştım mutfaktan. Sadece karnımızı doyurmak amaçlı bir pişirme eylemindeyim, yani sıradan şeyler geçiyor elimden. Bu uzaklaşmanın güzel bir sebebi var, bu haftasonuna doğru sizlere anlatacağım zaten. Güzel bir uğraş peşindeyim, sizlerle paylaşmak için sabırsızlanıyorum aslında.Umarım bu heyecanıma sizler de ortak olursunuz.

Bu böreği akşam yemeği için gelen misafirlerime pişirmiştim. Pazı ve havucu birbirine yakıştırdığım için iç malzemeyi de bu şekilde seçtim, tabii yine arzuya göre iç malzeme değişebilir.

Malzemeler:

  • 1 demet pazı
  • 2 adet orta boy havuç
  • 1 adet orta boy soğan
  • 3 adet yufka
  • Sıvıyağ (ben zeytinyağ kullandım)
  • 1 yumurtanın sarısı
  • tuz
  • susam

Pazıları yıkayıp, ince ince doğruyoruz. Soğanı da yemeklik doğrayıp, 2 yemek kaşığı sıvıyağ ile birlikte derin bir tavaya alıyoruz. Orta hararetteki ateşte sotelediğimiz soğanlara bir müddet sonra pazıları da ilave ederek, beraberce pişiriyoruz. Bu aşamada tuzunu katıp kapak örtmeden pazılar iyice kavrulup suyunu çekene kadar pişirmeye devam ediyoruz.

Diğer yandan havuçları temizleyip rendeliyoruz ve bir başka tavaya daha bir miktar sıvıyağ ekleyip havuçları orta kuvvetteki ateşte soteliyoruz. Havuçlar da pişince pazı ile karıştırıp iç harcın hazırlığını tamamlıyoruz. Bu aşamada harcın tuzunu da kontrol edip, gerekiyorsa ilave ediyoruz.

Böreği yapacağımız tepsiyi (3 yufka ile yaptığımız için orta boy bir borcam yeterli olacaktır) margarin ile yağlıyoruz.

Bir kaseye 3-4 yemek kaşığı sıvıyağ ve 1 çay bardağı su ile bir karışım hazırlıyoruz. 3 yufkanın herbirini ortadan ikiye keserek 6 adet yarım daire şeklinde yufka elde ediyoruz. Her bir yarım daire yufkayı bir fırça yardımı ile önce su ve sıvıyağlı karışımla nemlendiriyoruz. Geniş tarafına hazırladığımız harçtan koyarak uzun bir rulo yapıyoruz.Gül gibi kıvararak tepsinin ortasına yerleştiriyoruz. Diğer yarım ayları da aynı şekilde hazırlayıp ortadaki gülün çevresine sararak böreği tamamlıyoruz.

Yumurta sarısını böreğin üzerine sürüp, susam serptikten sonra önceden 180 derecede ısınmış fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.

Afiyetle, sağlıkla


devamını oku>>

AJANDA DERGİSİ YAYINA HAZIR !

AJANDA KAPAK_HAZIRAN



Geçen yazımda
bahsettiğim üzere, bu sıra mutfaktan uzak kalışımın güzel bir sebebi var... AJANDA 'yı hazırlamakla meşguldük. Çocukluk arkadaşım Sinem ile ayaküstü konuşurken ortaya attığımız fikir, 1 Haziran 2010 itibari ile yayına giriyor olacak.

Donanımlı bir ekiple hazırladığımız AJANDA'ya ücretsiz abone olabilir ve her ay dergi yayımlandığında otomatik olarak emailinize yeni sayıyı alabilirsiniz. Bunun için yapmanız gerekn tek şey www.ajandadergi.blogspot.com adresine girerek sol tarafta yer alan email alanına emailinizi girmek ve kaydolmak.

AJANDA'nın ilk sayısına davet ediyorum sizleri ve heyecanla yorumlarınızı bekliyorum!


------------------------------



AJANDA


Eğlenceli ve Kültürel Etkinlik Önerileri


Gezecek, okuyacak, seyredecek, deneyecek, değerlendirecek, ilginizi çekecek birçok şeyin olduğu bir dergi hazırladık, adını AJANDA koyduk!


AJANDA tam 1 AY boyunca ne yapmalı, nereye gitmeli, ne seyretmeli, ne okumalı gibi sorularınıza cevap bulacak, sizlere rehberlik edecek. Ayrıca kitap, film inceleme yazıları, röportajlar, ayın bloğu, yazı dizileri, fotoğrafçılık, dalış, çocuklarla aktiviteler, İstanbul’da turist olmak gibi türlü türlü ilgi çekici konu AJANDA’da.


Online kültür, sanat, etkinlik dergisi AJANDA ilk sayısı ile 1 Haziran 2010'da ajandadergi.blogspot.com da. Ücretsiz abone olabilir, indirebilir, kaydedebilir, bir ayı nasıl geçireceğinizi bizimle planlayabilirsiniz.


“1 Ay Garanti”


Dergiyi masaüstünüze indirin, 1 ay boyunca sıkılmadan okuyun!


Sizleri ilk sayımızı okumaya davet ediyoruz !


AJANDA Ekibi


Banu Hıdırlar


Burcu Çalışkan Kırcı


Duygu Phillips


Müge Karahan


Seda Asolar


Sinem Ergun


devamını oku>>

Veeee KARŞINIZDA "AJANDA"

AJANDA KAPAK_HAZIRAN



1 Haziran 2010 , bugün ilk sayımızla karşınızdayız !

Dergimize http://www.ajandadergi.blogspot.com/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Uzun zamandır bir şey için bu kadar heyecanlanmamıştım sanırım ...

Keyifli okumalar diliyorum,


devamını oku>>

TAHİNLİ CEVİZLİ ÇITIR RULO KURABİYE

Tahinli Cevizli Rulo



Öncelikle bir kaç sözüm olacak...

Yemekbahane'yi ilk açtığım günden beri, yeni bir adım atmanın keyfini ilk aldığım günden beri, beni hiç yalnız bırakmadığınız için;
ne zaman yeni bir şey yapmaya gönül koysam, beni hep desteklediğiniz ve övgü dolu sözlerinizle beni cesaretlendirip, yola devam etmemi sağladığınız için sizlere özel bir teşekkür etmem gerekiyor. AJANDA'yı hazırlanırken, aklımda "HADİ İNŞALLAH" ların olduğu kadar "YOKSA ve ACABA"lar da vardı.Ama bildiğim bir şey vardı ki en doğru cevabı "SİZ" verecektiniz ve verdiniz de ... İçimize öyle bir cesaret ve yola devam coşkusu pompaladınız ki bir sonraki sayının heyecanı ile yanıyor yüreğimiz. Hepinize ayrı ayrı TEŞEKKÜR etmek istiyorum, okuyan, yorum yazan, tebrik eden hepinize ...AJANDA'yı ve bizi izlemeye devam edin diyorum :)



Gelelim sebebi bloğumuza. Yemekbahane'ye vesile gerek, sırf günü güzelleştirelim diye değil mi?

Bugünkü vesilemiz ise bu ağızda süper bir keyif bırakarak çıtır çıtır dağılan enfes rulolar. Yapımı da son derece basit. Acemi mutfak şefleri hem de tam size göre !!



Malzemeler:

  • 2 yufka
  • 1 su bardağı tahin
  • 1,5 su bardağı ceviziçi
  • 1/2 su bardağı tozşeker
  • Üzeri için pudra şekeri


Fırınımızı 180 derecede ısıtıyoruz.


Yufkamızın ilkini tezgahımıza seriyoruz. Üzerine tahini bir kaşık yardımı ile sürüp, tozşeker ve ceviz serpiyoruz. İkinci yufkayı da serip aynı işlemi tekrarlıyoruz. Üstüste olan yufkaları rulo şeklinde sarıp 2-3 cm kalınlığında verev dilimler şeklinde kesiyoruz. Yağlanmış ya da yağlı kağıt serilmiş tepsiye dilimleri dizip üzerleri pembeleşinceye kadar pişiriyoruz.

Piştikten sonra fırından çıkartıp soğumaya bırakıyoruz.


Üzerlerine pudra şekeri serpip servis ediyoruz.


Afiyetle, sağlıkla


devamını oku>>

PAŞA BÖREĞİNDE GÜNCELLEME VAR

paşa böreği



Güncelleme faaliyetlerimiz devam ediyor.Fadime'ye yaptığımız ziyaret için pişirdiğimde, evimizin vazgeçilmez lezzetlerinden Paşa Böreğinin de fotoğrafını güncellemiş oldum.

Patatesli börek seviyorsanız, Paşa Böreği bağımlısı olabilirsiniz,DİKKAT !

İyi haftasonları..
Afiyetle & sağlıkla,


devamını oku>>

FIRINDA MUSAKKA

musakka



Şu patlıcanın her haline bayılıyorum...
Musakka ise favori yemeklerimdendir. Bazen tencerede pişirebildiğim gibi bazen de fırına veririm. Her ikisinin de keyfi başka elbette ama yanındaki arkadaşı mis gibi tereyağlı pilav oldu mu nasıl yapıldığına pek takılmamak lazım sanırım :)



musakka



Malzemeler:

  • 3-4 adet patlıcan
  • 3 adet domates
  • 8 adet yeşil biber
  • 1 adet orta boy soğan
  • 300 gr kıyma
  • 4-5 diş sarımsak
  • 1,5 yemek kaşığı domates salçası
  • 1/2 yemek kaşığı biber salçası
  • Maydanoz
  • Kızartmak için sıvıyağ
  • tuz, karabiber



Patlıcanları alacalı soyup eşit boyutta halkalar olacak şekilde dilimliyoruz. Tuzlu suda 15-20 dk kadar beklemeye bırakıyoruz.

Havlu kağıtla patlıcanları iyice kuruluyoruz. Bir tavada yaklaşık 2 su bardağı kadar sıvıyağını kızdırıp patlıcanlarımızı kızartıyoruz. Havlu kağıt serdiğimiz bir servis tabağında patlıcanların fazla yağını çektiriyoruz.




Soğanı yemeklik doğruyoruz. Sarımsakları ince ince kıyıyoruz. Derin bir tavaya 2-3 yemek kaşığı sıvıyağ ekleyip, soğan ve sarımsakları kısık ateşte soteliyoruz. Soğanlar yumuşayınca kıymayı da ilave edip, beraberce pişirmeye devam ediyoruz. 4 tane biberi doğrayıp, kavrulmakta olan kıymaya ilave ediyoruz. 2 tane domatesin kabuklarını soyup küp küp doğruyoruz. Doğradığımız domatesleri de ekledikten sonra salçaları da katıyoruz.Tuz ve karabiber ilave ediyoruz. İnce kıyılmış maydanozu da katıp 2 çay bardağı su da ekleyerek kısık ateşte bir miktar pişmeye bırakıyoruz.




Bir borcama bir sıra patlıcan dizip üzerine kıymalı karışım yayıyoruz. En üstte patlıcan kalacak şekilde bu işlemi tekrarlıyoruz. Kalan 1 tane domatesi yuvarlak şekilde dilimliyoruz. 4 tane biberi de ortadan ikiye kesip hazırlıyoruz. Musakkanın üzerini domates ve biber ile süslüyoruz. Kıymalı sosun kalan suyundan üzerine gezdirip musakkayı 200 derecede ısıttığımız fırına veriyoruz.




Domates ve biberler kızarınca musakkayı fırından alıyoruz.



Afiyetle & sağlıkla,


devamını oku>>

ACABA SİZİ Mİ ARIYORUZ?


Ajanda Ekibine Katılmak İstermisiniz?

Bir elin nesi var, birden fazla elin AJANDASI var!
Biz 12 el biraraya geldik, AJANDA'yı yarattık...

Hem çok eğlendik hem de ortaya birşey çıkarmanın ve güzel yorumlar almanın mutluluğunu yaşadık.

Bizimle bu duyguları yaşamak isteyen 2 el daha arıyoruz ekibimize.

Bu eller, grafik ve web tasarım bilsin, derginin görsel dizaynını emanet edelim istiyoruz...

Eğer bu meziyetlere sahip bayan bir bloggersanız, aylık dergimiz AJANDA'ya bu şekilde destek olabilirseniz bize hemen yazın lütfen,

ajandadergisi@gmail.com


devamını oku>>

ZEYTİNYAĞLI PATLICAN YEMEĞİ

zeytinyağlı patlıcan yemeği



Patlıcanla başladık patlıcanla devam edelim bari haftaya..

Zeytinyağlı patlıcan yemeğinin, bizim evdeki "mahalli adı", ÇİNGENE PATLICANIdır. Annem bu yemeğe böyle hitap eder. Nedenini düşündüğüm ve kendisine danıştığım zaman, pratik oluşunu ön plana çıkartıyor. Hani kızartılmadan yapılması nedeniyle sanırım :) Öyle ya da böyle, bu yemek bence o kadar kolay bir yemek değil. Evet, yapım aşaması pratik ama lezzetli yapmak için muhakkak özen gerek. Patlıcan ve su birbirini pek sevmiyorlar diye düşünüyorum. Çiğ patlıcanı suya saldınız mı, tadı yavan yavan oluyor. O nedenle bu yemeğe lezzeti vermek için itina etmek gerekiyor, muhakkak her yemeğe olduğu gibi.

Malzemeleri basit, pratik ve ekonomik bu yemeği ister meze, ister zeytinyağlı isterseniz ana yemek olarak tüketebilirsiniz. Yanına tereyağlı pirinç pilavı ya da dereotlu bulgur pilavı ve cacık çok yakışacaktır.

Malzemeler:
  • 4 adet uzun ince patlıcan
  • 1 adet orta boy soğan
  • 4 adet domates
  • 4 adet yeşil biber
  • 3-4 diş sarımsak
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • 2 adet maggy tavuk bulyon (arzuya göre konmayabilir)
  • tuz, karabiber
  • sıcak su
  • 4 adet kesme şeker
  • 4-5 yemek kaşığı zeytinyağ

Patlıcanları alacalı soyup, uzunlamasına dörde bölelim. 3-4 cm aralıklarla dilimleyelim. Doğradığımız patlıcanları tuzlu su dolu bir kapta 20 dk kadar bekletelim.



Biberleri de 2-3 cm kalınlığında doğrayıp hazırlayalım. 2 domatesin kabuğunu soyup yemeklik doğrayalım, diğer domatesleri rendeleyelim. Sarımsakları orta irilikte keselim. Soğanımızı yemeklik şekilde küp küp keselim.

Tenceremize zeytinyağını kyup soğan ve sarımsaklarımızı ilave edelim. Orta hararetteki ateşte, soğanlar yumuşayıncaya kadar kavuralım. Biberleri ekleyerek birlikte sotelemeye devam edelim.



Patlıcanları tuzlu sudan alıp, kurulayalım. Kavrulmakta olan soğan, biber ve sarımsaklara ilave edip karıştıralım. Bir miktar bu şekilde kavrulduktan sonra doğradığımız domatesleri ilave edip hafif hafif karıştırarak sotelemeye devam edelim. Tuz, karabiber,şeker ve bulyonu ekleyip tatlandıralım.



Rendelediğimiz domateslere, salçaları ilave edip derin bir kasede karıştıralım, üzerine aşağı yukarı 1,5 su bardağı sıcak su ilave edip sulandıralım. Patlıcanların hafifçe üzerini geçecek şekilde bu karışımdan dökelim. Tamamını dökmememiz gerekiyor. Tencerenin kapağını kapatıp, yemeği pişmeye bırakalım. Ortalama 10 dk da bir yemeğimizi kontrol edip, suyu bittiyse karışımımızdan eklemeye devam edelim. Patlıcanlar pişene kadar azar azar su ekleyerek işlemi tekrarlayalım. (Suyu birden koymanın, lezzetini önemli derecede etkilediğine inanıyorum.)



Pişen yemeğimizi ister soğuk, ister ılıkken servis edebiliriz.



Afiyetle & sağlıkla,


devamını oku>>

AJANDA Tatil Eki

Yok yok.. Biz Temmuz'u bekleyemedik. O kadar güzel yorumlar bıraktınız ki bizleri teşvik eden, sevindiren, biz bir ayı nasıl geçiririz dedik, heyecandan duramadık :)
Madem yaz geldi.. Madem yazlık yerlerde de bir sürü etkinlik var gidecek görecek.. Bizim AJANDA'nın da mini bir eki olsun...

Ajanda Tatil'de sizler için Türkiye'nin popüler tatil merkezlerindeki etkinliklerini derledik..

Ajanda'sız tatile çıkmayın, ne yapacağım derdine düşmeyin!

Ajanda Tatil'i online okuyabilir ya da pdf olarak indirebilirsiniz.

İyi tatiller!

ajanda_kapak


devamını oku>>

DOMATESLİ PİLAV

domatesli pilav



Sıcakların kendini iyice hissettirmesi ile mutfaklardaki faaliyetler de minimal olmaya başladı hersene olduğu gibi.
Zeytinyağlılar ve daha pratik yiyecekler şu ara herkesin olduğu gibi bizim evin de gündeminde.Ne zaman yemek pişirdiğimi dahi unutuyorum biliyor musunuz? Günler uzayınca hergün erkenden eve de girmek gelmiyor insanın içinden, bazı günler dışarıda birşeyler atıştırmak daha cazip gelebiliyor.

Ne olursa olsun pilav ve makarnadan bizim evde tabii ki vazgeçilemez. Bugün sizlerle domatesli pilavı paylaşmak istiyorum. Hazır kıpkırmızı hakiki domates yeme fırsatımız varken tam da mevsimi değil mi?

domatesli pilav



Malzemeler:

  • 2 su bardağı pirinç
  • 2 adet büyük boy domates
  • 3 yemek kaşığı sıvıyağ (ben zeytinyağ kullandım)
  • 1 tatlı kaşığı domates salçası
  • 2 adet Maggy Tavuk Bulyon (tercihe bağlı kullanılmayabilir)
  • 2 adet kesmeşeker
  • tuz
  • Sıcak su

Pirinçleri iyice yıkayıp sıcak su ve 1 çay kaşığı tuz koyduğumuz bir kapta yaklaşık 30 dk kadar bekletiyoruz. Bu süre geçince pirinçlerin suyunu süzüyoruz.


Domatesleri rendeleyip hazırlıyoruz. Pilavı pişirececeğimiz tencereye sıvıyağımızı koyup pirinçleri kavurmaya başlıyoruz. 3-4 dk kadar kavurduğumuz pirinçlere rendelediğimiz domatesleri ve salçayı ilave edip bir süre daha kavuruyoruz. 3 su bardağı sıcak su, 2 adet tavuk bulyon, 2 kesme şeker ve 1 çay kaşığı tuz (arzuya göre ve bulyon kullanımına göre değişebilir) ilave edip, tencerenin kapağını kapatıyoruz.


Orta hararetteki ateşte pilavımız suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Suyunu çekince, üzerine bir havlu kağıt vb. koyup kapağını havlu kağıdın üzerinden kapatarak demlenmeye bırakıyoruz.


Afiyetle & sağlıkla,


devamını oku>>

AÇIK BÜFE DAVET SOFRASI

Pazar günü çok özel misafirlerim vardı. Mezuniyet CD'mizi bulduğumuzda bunu beraber seyretme karar vererek bizim evi mekan olarak belirledik. Bu toplantıyı daha da özel kılabilmek adına özenle hazırlanmak istedim ve günler öncesinde menü oluşturmaya başladım.
Menü oluştururken bir çok kriterim oluyor muhakkak bir çoğunuzun da gözettiği şeyler olduğu gibi. Gelecek kişilerin damak tatları, mevsim, gelinen saat dilimi, gelen kişi adedi, servis biçimi benim için belirleyici unsurlar diyebilirim.
Bu kriterleri gelecek kişilerde değerlendirdiğimde damak tadı konusunda Enginciğim dışında tutucu pek kimsenin olmayışı işimi kolaylaştıran en önemli adım oldu, bunu itiraf etmeliyim. Yaz mevsimi ve havaların gayet sıcak oluşu nedeniyle menüde ağırlıkla sebze ve salatalara yer vermeyi tercih ettim. Tam öğlen vakti gelinecek olması ise beni aperatiflerin bulunduğu bir menüye itti. Kişi sayısının kalabalık oluşu nedeniyle açık büfeyi tercih edecek olmam da alması,yemesi,servis etmesi kolay yiyecekler seçmemde belirleyici oldu diyebilirim.

Menüde:



Tüm tarifleri sırayla veriyor olacağım.


Ama önce büfeden bir kaç kare ...

Açık Büfe Davet Sofrası

Açık Büfe Davet Sofrası

Açık Büfe Davet Sofrası

Açık Büfe Davet Sofrası



Afiyetle & sağlıkla,


devamını oku>>

DİL PEYNİRLİ PATLICAN RULOLARI

Dil Peynirli Patlıcan Rulosu



Patlıcan'ın minimalleşme ve kokoşlaşma serüveni..
Ayy çok güldüm bu lafıma :) Bizim babayani, girdiği yemeğe kallavi bir karizma getiren patlıcana yaptığıma bakın hele :) Kokoş :)
Ama hakikaten içine dil peyniri giren patlıcanın başına gelen avrupalılaşma durumu mudur? Memleketi neresi olursa olsun, sonuç yine memnun edici...
Yazın misafir gelince patlıcanı eksik olmayan ben,açık büfemde pratik ama farklı bir sunum yapmak istedim.

Tek başına da servis edilebileceği gibi, et yemeklerinin yanına da şık ve lezzetli bir garnitür olarak değerlendirilebilir.

Malzemeler:
  • 4 adet ince uzun patlıcan
  • 200 gr dil peyniri
  • 15-20 adet cherry domates
  • kızartmak için sıvıyağ

Patlıcanları alacalı olarak soyup uzunlamasına dilimleyerek tuzlu suda yaklaşık 15-20 dk kadar bekletiyoruz. (dilimlerin çok ince veya çok kalın olmaması önemli)

Patlıcanları kurulayıp kızgın yağda altın rengi alıncaya kadar kızartıyoruz. Kızarttığımız dilimleri, fazla yağını süzdürmek amaçlı olarak kağıt peçete serili bir tabağa alıyoruz.

Patlıcanların arasına birer dilim dil peyniri koyup rulo yapıyoruz. Yaptığımız ruloları bir borcama ya da fırın kabına diziyoruz. Her bir rulonun üzerine yarım cherry domates koyarak 180 derece fırına vererek peynirleri eritiyoruz. Domatesler yumuşayınca , fırından alarak servis ediyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,


devamını oku>>

YOĞURTLU BULGUR SALATASINDA GÜNCELLEME VAR!

Yoğurtlu Bulgur Salatası



Güzel bir haftasonuydu.Harika bir sofranın çevresinde harika insanlarla harika vakit geçirdim cumartesi günü. Hem midem hem de objektifim bayram etti. Detaylarını vermek için biraz çalışmam lazım. O kadar çok fotoğraf çektim ki içlerinden nasıl seçme yapacağım bilmiyorum. Cumartesi günü, bu sefer de Yasemin'de toplandık.
O konu rafta sıcak sıcak bekleyedursun, açık büfe davet sofrasının ikramlarının üzerinden gitmeye devam edelim. Bu tarif yeni değil, demirbaşlar sınıfına girmeyi başarmışlardan biri. Yeni olan ise fotoğrafı.Şu yenilenme projemi biliyorsunuz, ona fırsat buldukça devam ediyorum. Beğenmediğim fotoğrafları yenilemek için hiçbir fırsatı kaçırmıyorum denilebilir. Ancak yeri gelmişken tarife dair iki övgü dolu kelime yazmadan da geçemeyeceğim. İki kelime hakkımı da şunlarla kullanıyorum.. KOLAY & VAZGEÇİLMEZ ... :)
Bu arada AJANDA'nın Temmuz sayısı için son 2 gün.. Çok heyecanlıyım.İlk sayıda yarattığımız memnuniyeti daha da yukarı çıkartmak adına çok çalışıyoruz.Umarım Temmuz ayında sizler için seçtiklerimizi beğenirsiniz..

Afiyetle & sağlıkla,


devamını oku>>

AJANDA - TEMMUZ SAYISINA ÇOK AZ KALDI !



Çalışıyoruz.. Güzel şeyler çıkıyor..
Ajanda 'nın Temmuz sayısı yine dopdolu, rengarenk..
Ajanda , yayımlandığı gün size otomatik olarak gelsin isterseniz, ücretsiz olarak abone olabilirsiniz.
Bu ay neler mi var :) Okumaktan keyif alacağınız bir sürü konuyla dolu derginiz 2 gün sonra mailinizde !
Ajanda, Online Aktüel Derginiz ..İçinde çok şey olan rengarenk dergi ..



Ajanda Ekibi


devamını oku>>

HARİKA BİR GÜNDEN GERİYE KALANLAR

Görüşmelerimiz bir düzene oturdu ve bu durumdan biz çok memnunuz.. Cumartesi günü Yasemin'deydik.
Yine uzun uzun yazmayacağım neler olduğunu, fotoroman edasında olsun istedim yine :)Midem ve objektifim bayram etti demiştim ya işte o günden geriye kalanlar ...
Bir sonraki görüşmede Münevver Abla'dayız ... Hem de çok sıkı olacağına emin olduğum bir Ramazan sofrasında ...
Afiyetle & sağlıkla,

Müge Karahan


Müge Karahan


Müge Karahan


Müge Karahan


Müge Karahan


Müge Karahan


devamını oku>>

AJANDA TEMMUZ SAYISI YAYINDA

Ajanda Temmuz Sayısı



İşte bir aydır beklediğimiz gün geldi.. İlk sayımız çıktığından beri, sizlerden aldığımız geribildirimlerin verdiği coşku ile yerimizde duramamış hatta araya bir de Tatil Bölgeleri için mini AJANDA yayımlamıştık. Haziran ayı boyunca yine ilginizi çekeceğini düşündüğümüz konu ve içerikler üzerinde çalıştık.

Vee.. Temmuz sayımızı bugün sizlerle paylaştık.

Değerli Okurlarımız , Ajanda Temmuz sayısı yayındadır.. AJANDA'yı isterseniz online okuyabilir isterseniz PDF olarak indirebilirsiniz.

Keyifli okumalar dileriz..

AJANDA Ekibi


devamını oku>>

BUMERANG MİSALİ HAYAT

Ve Müge ofise döner...

Tatil bitti. Güzel geçti mi? ehhh işte diyelim, şükredelim. Bulutlu havalar peşimi tatilde de bırakmadığı için 3 gün içim karardı. Bu nasıl bir yazdır anlamış değilim doğrusu.
Tatildeyken güzel bir kitap okudum. Kümesteki Kartal Neden Uçamaz?
İnternetle haşırneşir biri olarak kitap fazlasıyla ilgimi çekti. Ancak herşeyden öte asıl, hayallerinin peşinden giden insanların başarı öykülerini okumaktı keyif veren.
"Başaramayanların %99'u o işe hiç başlamayanlardır" sözüne takıldım kaldım.

Ben döndüm. Ya sizler nasılsınız?

Yazlıkta çektiğim iki kare ile haftaya başlayalım... Hoşgördüm, iyi haftalar :)



ortancalar

çiçekler


devamını oku>>

TAZE OTLU LOR PEYNİR DOLGULU KIRMIZI BİBER

Taze Otlu Lor Peynir Dolgulu Kırmızı Biber

Nerede kalmıştık? İşte bu sofrada :)
Allahtan o gün misafirlerime bir çok yeni tarif uygulamıştım da arşivim kalabalık, yoksa mutfağa sadece soğuk çorba yapmaya girdiğim şu günlerde ne yazardım buralara :)

Kırmızı ve yeşilin sofradaki uyumuna bayılan biri olarak bu görüntüyü de çok sevdim, siz ne düşünüyorsunuz?

Yine güzel bir meze, şık bir garnitür olarak uygulayabileceğiniz bu tarifin sanırım şu dönemde en cezbedici yanı sağlıklı ve hafif oluşu olsa gerek.

Malzemeler:

(Gelen misafir sayınıza göre adetleri arttırabilirsiniz, ben 20 adet için ölçü veriyor olacağım)

  • 20 adet kırmızı biber (orta boy ve düzgün şekilli seçmenizi öneririm)
  • 1 kase lor peyniri (tuzlu lor)
  • Bir çorba kaşığı ince kıyılmış dereotu
  • Bir çorba kaşığı ince kıyılmış taze nane
  • Bir çorba kaşığı ince kıyılmış taze kekik
  • Bir çorba kaşığı ince kıyılmış maydanoz
  • 2-3 çorba kaşığı iyice dövülmüş ceviziçi
  • Tuz, kırmızı pul biber
  • Üzeri için zeytinyağ
  • Süslemek için kıyılmış taze soğan (tercihen sadece yeşil sapları)

Kırmızı biberleri yıkayıp, kuruladıktan sonra fırın tepsisine dizip fırının ızgarasında közlüyoruz. (Köz tencereniz varsa orada da közleyebilirsiniz)

Közleme işlemi bittikten sonra soğutup, kabuklarını soyuyoruz. Fazla zedelemeden biberi ortadan boyuna açıp, çekirdeklerini de çıkarıyoruz.

Bir kasede, lor, ceviziçi ve taze otların hepsini karıştırıyoruz. Damak zevkimize göre tuz ve kırmızı pul biber ilave ederek iç harcımızın hazırlığını tamamlıyoruz.

Tezgahın üzerine iyice açarak koyduğumuz biberin içine harçtan koyarak dikkatlice sarıyoruz.Servis edeceğimiz tabağa yerleştiriyoruz. Tüm biberlere bu uygulamayı yaptıktan sonra biberlerin üzerine zeytinyağı gezdiriyoruz. Son olarak kıyılmış taze soğanları serpip servis ediyoruz.

Afiyetle, sağlıkla


devamını oku>>

MİNİ KUMPİR

Mini Kumpir



Neredeyse kimsenin "Sevmem" demediği, her çeşidi başka lezzetli patatesle yine yeniden karşınızdayım.. Benim aklıma kumpir denince gelen yer "Ortaköy" .. Orada resim gibi süslü vitrinlerdeki malzemeler, koca koca kızarmış patatesler ve sonra deniz kenarında yenen kumpirin tadı bir başka..Ben kumpiri kabuğuna kadar yerim :) ya siz ? Bence en güzel yeri de orası hatta :)

Kumpiri kumpir yapan kömürde pişmenin verdiği lezzet olsa da evde de güzel sonuçlar çıkıyor. Mini kumpirleri misafirlerime yaptığımda gayet beğeni topladı.İkram etmesi de çok kolay olduğu için bu tip açık büfe alternatifleri için uygun bir tercih diye düşünüyorum.

Malzemeler:

  • 15 adet taze patates (şekilleri düzgün ve birbirine yakın boyutlarda seçim yaptım)
  • 200 gr taze kaşar peyniri
  • 100 gr hindi pastırması (ben lezzetinden çok memnun kaldım, arzu ederseniz siz dana pastırma ya da farklı bir içerik de kullanabilirsiniz)
  • 1 çay bardağı mısır konservesi
  • Bir tutam ince kıyılmış taze kekik
  • 2 yemek kaşığı tereyağ
  • Tuz, karabiber, kırmızı biber

Patatesleri tuzlu suda haşlıyoruz. Haşladığımız patatesleri bir müddet soğumaya bırakıp sonrasında her birini ortadan ikiye bölüyoruz. (Boyuna bölmemiz daha güzel bir şekil almasını sağlayacaktır)

İkiye kestiğimiz patateslerin içlerini bir çay kaşığı yardımı ile kabuğu zedelemeden oyuyoruz. Çıkarttığımız iç patatesleri bir kaseye koyup, içerisine tereyağ koyup iyice eziyoruz. Kaşar peynirin yarısını, ince kıyılmış kekik, ufak ufak doğradığımız pastırmalar, mısır konservesi ve baharatlarını ilave ederek iyice karıştırıyoruz.

İçlerini oyduğumuz kabukları bir tepsiye diziyoruz ve bu kabukların içlerini tekrar hazırladığımız patates karışımı ile iyice dolduruyoruz. Koyduğumuz iç malzemeyi kabuğun şeklini alacak şekilde bastırarak kabukla bütünleştiriyoruz. Kalan kaşar peynir rendesini her bir yarım dilim üzerine serpip önceden ısıtılmış 200 derece fırına vererek üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz.

Sıcak şekilde servis ediyoruz.

Not: Taze patates olduğu için kabuğu ile yenebiliyor.

Afiyetle ve sağlıkla,


devamını oku>>

VİŞNE REÇELİ

Vişne Reçeli


Reçel.. Kahvaltı sofralarının olmazsa olmazı ...

Reçelin geçmişi bir hayli eskilere dayanıyor. Yaptığım araştırmalara göre, eski Yunan medeniyetinde ilk olarak ayva parçaları bal ile kaynatılarak soğuduktan sonra tüketilirmiş. Avrupa’da meyvelerin rendelenerek şekerle pişirilmesi usulü olarak bilinen “marmelat” kelimesi kökünü bu uygulamadan kaynaklı olarak, Portekizce “ayva” sözcüğünden almış. Yunanlılarda yaygın olan bu uygulama, sonrasında Romalılarda da yapılmaya başlanmış ve hatta çeşitler arttırılarak elma, limon ve gülle zenginleştirilmiş.

Ortaçağ’da ise reçeli, et yemeklerinin yanında görmeye başlıyoruz. Şekerin ve balın çok pahalı oluşu ile yemeklere tat vermek amaçlı olarak ilave edilen meyvelerin, yemeğe verdiği lezzet, reçelin de yemeklere eşlik etmesinde kuşkusuz öncü olmuş.
.........

Reçel hakkında daha çok öğrenmek ve yazının devamına ulaşmak için Ajanda Temmuz sayısını online okuyabilir, PDF olarak indirebilirsiniz..

Ajanda'da her ay farklı bir konuya yer verdiğim "Bir Kaşık Bilgi"sayfasında Temmuz sayısını "Reçel"e ayırınca bana da evde reçel pişirmek düştü.

Genel olarak en sevdiğim reçeli sorsanız kesinlikle Ayva! Ayva! diye bağırabilirim :) Hele de canım Neroş'umun yaptığı ayva reçeline doyamam ...

Ama Enginciğimin en sevdiği reçel ise vişne reçelidir. O yüzden bu denememi vişne reçeli ile yaptım. Biraz tembel işi gibi gözükse de sonuç gayet iyi oldu. Ben vişnelerin çekirdeklerini çıkartmadım. Hem zeytini de yerken çekirdeğini çıkartıyoruz değil mi :) Dedim ya tembel işi oldu diye :)

Abartmadan küçük bir kavanoz reçelim olsun derseniz... Hem de Müge gibi tembelim diyorsanız :)

Malzemeler:
  • 250 gr vişne
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 çay kaşığı limonsuyu

Vişnelerin saplarını ayıklayıp yıkıyoruz ve tencereye koyuyoruz. Üzerine şekeri koyup kısık ateşte kaynatıyoruz. Şeker eriyince vişneler suyunu bırakacaktır. Suyu koyulaşınca limonsuyunu ilave edip ocaktan alıyoruz. Kavanoza koyarak soğuyunca buzdolabına kaldırıyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,


devamını oku>>

NOHUT SALATASI

Nohut Salatası



Genellikle kış mevsiminde tüketimi artan nohutu, ben sanırım yazın daha çok kullanıyorum, bunu farkettim.O da sıkça soğuk çorba tüketmemizden kaynaklanıyor. Daha önce adaş şekerimde yediğim ve hem pratikliği hem de lezzeti ile çok hoşuma giden Nohut Salatasını konuklarıma yapınca nohutlu yaz uygulamalarına bir tane daha eklenmiş oldu.

Özellikle yaklaşan Ramazan ayında da sofralarda hafifliği ve rengarenk görüntüsü ile değerlendirebileceğiniz bu salatayı çok seveceğinize eminim. Acemi mutfak şefleri, siz de eğer ıslatmaya ve haşlamaya üşenirseniz hazır konserve nohutla bu salatayı çok rahat bir şekilde hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 su bardağı haşlanmış nohut
  • 2-3 adet kırmızı biber
  • ince kıyılmış kıvırcık
  • 1 su bardağı mısır
  • ince kıyılmış taze soğan
  • 1/2 limon suyu
  • 1/2 çay bardağı nar ekşisi
  • 1/2 çay bardağı zeytinyağ
  • tuz

Nohutları bir gece önceden ıslatıp , haşlayarak hazırlıyoruz. Derin bir kasede nohut, ince kıyılmış kıvırcık salata, mısır, taze soğan ve ufak ufak doğranmış kırmızı biberleri karıştırıyoruz. Limon suyu, nar ekşisi, zeytinyağ ve tuz ile soslandırarak tekrar karıştırıp servis edeceğimiz tabağa alıyoruz.

Not : Taze nane, dereotu gibi yazın nimet sayılabilecek taze otları ile de renklendirilirse harika bir sonuç alınacaktır.

Afiyetle & sağlıkla,


devamını oku>>

YAZ İÇECEKLERİ - ÇİLEKLİ SMOOTHIE

Çilekli Smoothie


Kim yazın buz gibi lezzetli bir içeceğe "Hayır" diyebilir ki?

Yaz meyvelerini çeşitli varyasyonlarla karıştırıp, siz de misafirlerinize ve ailenize hoş bir süpriz yapabilirsiniz.
Açık Büfe ikramından sonra ben de konuklarıma süpriz olarak hazırladım smoothieyi. Aslında bunun için makinalar var biliyorsunuz ama bende olmadığı için standart bir blender da işimi gördü diyebilirim.

Malzemeleri kişi sayısına göre ayarlayabilirsiniz.
Aşağı yukarı 2 kişilik bir sonuç almak için ;

  • 15 adet çilek
  • 1 adet şeftali
  • 5 yemek kaşığı vanilyalı dondurma
  • Bir kase buz
  • Kıvamını ayarlamak için portakal suyu (Cappy kullandım)

Çilekleri temizleyip yıkıyoruz. Şeftalinin kabuklarını soyup çekirdeğini çıkartıyoruz. Blendera çilek, şeftali, dondurma ve buzları koyup çalıştırıyoruz. Kıvamını portakal suyu ile dengeliyoruz.

Eğlenceli pipetlerle çocuklarınızın da hoşuna gideceğine şüphem yok :)

Bu tarifi karpuz, kayısı, kavun gibi alternatiflerle de deneyebilirsiniz.
Yazın elbette su gibisi yok. İçtiğiniz suyu biraz daha renkli ikram etmeye, tadını da biraz değiştirmeye ne dersiniz ?

İçinde taze nane yaprakları ve limon dilimleri ile sürahilerinizi şıklaştırabilir, suyunuza aroma kazandırabilirsiniz.

Taze Nane ve Limonlu Su


Burcucuğum, bu arada fotoğraflar için sana teşekkür ederim :)

Afiyetle & sağlıkla,


devamını oku>>

KAYISILI YOĞURT PASTASI

Kayısılı Yoğurt Pastası

Ne iyi etmişim de hep yeni bir şeyler denemişim o gün misafilerime :) Bir aydır cepten yazıyorum resmen. Yazmadığım hala bir kaç tarif var hatta :) Bu beni Ramazan ayına kadar rahat rahat idare eder sanırım.

Bu tarife "Kayısılı Cheesecake" de denilebilir ama cheesecake'e nazaran içi daha yumuşak bir pasta aslında. Tarifi Sofra Dergisi , Haziran 2010 sayısından aldım ancak üzerinde bazı oynamalar yaptım.

  • 1 paket finger bisküvi
  • 100 gr tereyağ
  • 6 adet yumurta
  • 1 kutu süzme yoğurt (Sütaş 750 gr)
  • 1 paket beyaz krem peynir (Pınar Beyaz)
  • 1 su bardağı krema
  • 1,5 su bardağı toz şeker
  • 2 çorba kaşığı un
  • 1 paket vanilyalı puding (Dr. Oetker)
  • 20 adet kayısı
  • 10-15 adet kiraz
  • pudra şekeri (Servis ederken)

Tabanını hazırlama :

Bisküvileri elimizle parçalayıp, robota koyuyoruz ve un haline gelene kadar parçalıyoruz. Tereyağını eritip un haline gelen bisküvilerle karıştırıyoruz. 26 cm kelepçeli kalıbın tabanına
yağlı kağıt koyup kitliyoruz. Tereyağ bisküvi karışımını kalıbın tabanına bastırarak eşit kalınlıkta yayıyoruz. Bu şekilde hazırladığımız tabanı buzdolabında 30 dk kadar bekletiyoruz.

Kremasını hazırlama :

Yumurta sarı ve beyazlarını ayırıyoruz. Yumurta sarılarını bir kaba alıp, toz şekerle çırpıyoruz.

Karışım krema kıvamına gelince yoğurt, peynir, krema, un ve pudingi ilave edip çırpmaya devam ediyoruz. (Bu aşamada yoğurdun kıvamından vb durumlardan ötürü çok sıvı kalırsa bir kaşık daha un ilave edebilirsiniz)

Kayısıların yarısının çekirdeklerini çıkartıp, robotto püre haline getirip bunu da yumurta sarılarının olduğu karışıma ilave ediyoruz.

Yumurta beyazlarını da bir tutam tuz ile cam bir kapta bıçakla kesilinceye kadar çırpıyoruz. Kıvamını bulunda yumurta sarılarının olduğu karışıma katıp , tahta kaşıkla karıştırıyoruz.

Bunu buzdolabında beklettiğimiz tabanın üzerine döküyoruz.

Kayısıların kalanını ufak ufak doğrayıp hazırlıyoruz. Kirazların da çekirdeklerini çıkarttıktan sonra doğruyoruz. Kayısı ve kirazları una bulayıp karışımın üzerine serpiştiriyoruz.

Pastamızı 180 derecede , önceden ısıtılmış fırında, ortası pişene kadar tutuyoruz. (yaklaşık 1 saat) .

Pişince soğumak üzere buzdolabında bekletiyoruz.

Pudra şekeri serpip servis ediyoruz.

Afiyetle & sağlıkla,


devamını oku>>

Frigo Tarifi

Sayın okurlarım yazın tüm sıcaklığı ile geldiği şu günlerde biraz olsun serinlemek için dondurma veya soğuk içeceklere itibar ederiz , aman dikkat diyorum özellikle çocuklarımıza nasıl yapıldığını bilmediğimiz hijyen olmayan yerlerden bu gibi yiyecekleri almadan önce dikkat edelim. Bence evde yapıcağınız dondurma veya soğuk tatlıları kendiniz ve çocuklarınız rahatlıkla yiyebilirsiniz. Şimdi size Frigonun tarifini vereceğim umarım yapar afiyetle yersiniz.


Frigonun malzemeleri

Bir kilo süt, bir su bardağı şeker, 3 çorba kaşığı un, 3 çorba kaşığı nişasta, 2 yumurta, 100gr. margarin, 3 çorba kaşığı kakao.

Frigonun yapılışı

Derince bir tencereye sütü ve şekeri koyarak kaynatalım.Diğer yerde un,nişasta,yumurtayı yarım bardak su ile iyice çırpalım.Kaynıyan süte margarini, hazırladığımız yumurtalı karışımı ve kakaoyu yavaş yavaş katalım ve dibini tutturmadan karıştırarak göz göz olana dek pişirelim.

Pişen tatlıyı önceden ıslatılmış birborcama veya tepsiye dökerek soğutalım.Soğuyan tatlımızı buzdolabına ( buzluk kısmına veya derin dondurucuya) koyarak donmasını sağladıktan sonra dilim dilim keserek taze meyve ile birlikte servis edelim.


devamını oku>>

Dondurmalı sütlaç



Dondurmalı Sütlaç



Malzemeleri

3 su bardağı süt, yarım su bardağı kırık pirinç, bir su bardağı su, bir su bardağı toz şeker, bir paket vanilya, bir yemek kaşığı tarçın.

Dondurmalı sütlaçın yapılışı-

Ayıklayıp yıkadığımız pirinci bir bardak su ile haşlayalım.Haşlanan pirincin üzerine sütü ilave ederek 10-15 dakika daha kaynatıp toz şekerini ilave ederek 5 dakika daha kaynatıp ateşten alalım. Vanilyayı ekleyip iyice karıştıralim ve kaselere boşaltıp soğutalım. Soğuyan sütlacımızı buzdolabına alıp biraz daha soğutup servise hazır hale getirelim ve meyveli dondurma ile servis edelim.

Daha önceler dondurma tariflerini vermiştim onlardan faydalanarak istediğiniz dondurmayıda yapabilirsiniz,afiyet olsun.


devamını oku>>

İrmikli ve Çilekli puding



İrmikli ve Çilekli Puding


Malzemeleri-- Bir paket çilekli puding, 4 yemek kaşığı İrmik, 2 yemek kaşığı toz şeker, bir kilo süt, yarım kilo doğranmış çilek .


İrmikli çilekli pudingin yapılışı


Bir tencereye pudingi,şekeri ve irmiği koyarak karıştırın üzerine sütü ilave ederek devamlı karıştırarak tencereyi ateşe koyun.Koyulaşıncaya kadar pişirin dip tutmamasına dikkat edelim.Pişen pudingimizi ateşten alıp önceden içini ıslatıp çilek dilimleri koyduğumuz kaselere boşaltıp soğumasını bekliyelim.Daha sonra tatlılarımızı buz dolabına alıp donmasını sağlıyalım. Donan tatlılarımızı dolaptan alıp servis tabaklarına ters çevirerek yanına da bir miktar çilekli dondurma ilave ederek misafirlerimize ikram edelim. Afiyet olsun.


devamını oku>>

Patlıcan Kuşu

Patlıcan Kuşu

Malzemeler-- 2 adet orta boy Patlıcan,1 adet Sivri biber,1 adet orta boy Domates,4-5 diş sarımsak, 1 adet orta boy soğan,1 tatlı kaşığı salça,1 çay kaşığı toz şeker,tuz-pul biber, 2 yemek kaşığı sızma Zeytinyağ, yarım limonun suyu-, bir miktar kıyılmış maydanoz..

Patlıcan Kuşunun yapılışı

Öncelikle iki adet patlıcanımızı yıkayıp ateşte közliyerek soğumaya bırakalım.Diğer tarafta sıvı yağımızı tavamıza dökelim içine ince ince doğradığımız soğanları,sarımsakları ilave ederek 1,2 dakika soteliyelim ve üzerine ince doğradığımız yeşil biberi ve domatesleride katarak tekrar bir iki defa çevirip salçasını, tuzunu,toz şekerini,pul biberini ve yarım limonun suyunu ilave ederek kendi suyu ile pişirelim.(suyunu tamamen çekerse 1-2 yemek kaşığı su ilave edelim)


Diğer tarafta soğuyan patlıcanların kabuklarını soyarak servis tabağına alalım üzerine hazırladığımız domatesli sosu döküp üzerini maydanoz ile süsliyerek servis edelim.


devamını oku>>

Yoğurtlu Biber Salatası




Renk renk Biberlerden Yoğurtlu Salata


Biber Salatasının malzemeleri İki adet Kırmızı biber,Bir adet Sarı Dolmalık Biber,2 adet Yeşil Çarliston biber, İki su bardağı süzme yoğurt,bir tutam Dereotu,3 adet taze soğanın sapı,2 diş Sarımsak,3 çorba kaşığı sızma yağ,tuz,Karabiber, bir miktar Ceviz..


Yoğurtlu Salatanın yapılışı

Biberlerin çekirdekli kısımlarını temizleyip yıkadıktan sonra ince halka şeklinde doğrayalım.Zeytin yağımızı bir tavaya alarak ısıtalım doğradığımız biberleri soteliyelim ve kağıt bir havlu üzerinde yağını emdirerek tuz ve Karabiberini ilave edelim.

Diğer tarafta Yoğurdumuzun içine dövülmüş sarımsakları,ince doğranmış soğan saplarını,kıyılmış dereotlarını ve tuzunu ilave ederek iyice karıştıralım. Biberlerimizi servis tabağına alalım üzerine hazırladığımız yoğurtlu sosumuzu döküp karıştıralım üstünü dereotu ve istenirse ceviz ile süsleyip servis edelim.


devamını oku>>

Pesto Sos



Makarnayı Pesto Sos ile denediniz mi?

Pesto Sosun malzemeleri 5 demet Fesleğen, 13 diş Sarımsak, bir su bardağı Zeytin yağı,yarım su bardağı Dolmalık Fıstık,az miktarda tuz.


Pesto Sosun yapılışı Fesleğenleri yıkayıp süzün.Sarımsakları temizleyin.Fesleğen,dolmalık fıstık ve sarımsakları mutfak robotuna koyun ve azar azar yağ ilave ederek 10-15 dakika püre haline gelene dek ezin. İçine isteğe göre rendelenmiş Permesan peyniride ilave edebilirsiniz.Hazırlanan sosu cam kavanozun içine dökerek kapağını sıkıca kapatalım.

Buzdolabında muhafaza edebiliriz. Marna,Pilav ve Salatalarınızda kullanabilirsiniz.


devamını oku>>